Viral Hepatitler-Hepatit A, B,C,D,E
Her biri farklı bir virüs tarafından oluşturulan en az sekiz tip viral hepatit bulunmaktadır.
Hepatit A:
Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde en çok çocuklarda, gelişmiş ülkelerde ise erişkinlerde
görülmektedir.
Hepatit B:
Hepatitin en sık görülen türüdür. Dünyada 350 milyon, Türkiye’de ise 4-5 milyon Hepatit B
virüsü taşıyıcısı vardır.
Hepatit C:
En tehlikeli olanıdır. Hastaların yarısında siroz hastalığına yol açar.
Hepatit D:
Esas itibariyle hepatit B virüs taşıyıcısı olan ve damar içi uyuşturucu kullananlarda görülür.
Hepatit E:
Bu hastalığın belirtileri hepatit A’ya benzer. Sıklıkla Hint Okyanusu bölgesinde, Afrika’da ve
gelişmiş ülkelerde görülmektedir.
Yeni tanımlanan üç tane virüs hakkında çok az şey bilinmektedir. Son zamanlarda viral hepatit etkeni olduğu sanılan beş yeni virüs daha tanımlanmıştır. Karaciğeri iltihaplandırarak hepatit oluşturan diğer virüsler ise şunlardır; Soğuk algınlığı virüsü, su çiçeği virüsü, enfeksiyöz mononükleaziz virüsü ve sitomegalovirüs virüsü.
Risk gruplarını sağlık personeli, uyuşturucu bağımlıları, homoseksüeller, çok sık cinsel partner
değiştirenler, diyaliz hastaları, transplantasyon yaptıranlar ve ailesinde Hepatit B taşıyıcısı
olanlar oluşturmaktadır. Hepatit C çok sessiz ve sinsi bir enfeksiyon olarak tanınır. Hepatit B
gibi bulaşmasına karşın, seksüel yolla bulaşma riski B’ye göre daha düşüktür. Aynı zamanda
taşıyıcı anneden bebeğe %1 gibi bir oranda geçme riski vardır. Genellikle çok geç bir
aşamada fark edilir. Hepatit C Hepatit B’ye göre daha yavaş seyreder ve yine Hepatit B’ye
göre kronikleşme riski daha fazladır (vakaların yüzde 80’i kronikleşir). Bu sebeple ileriki
aşamada kansere çevirme riski daha yüksektir. Genellikle 20 yıl içersinde siroz gelişir ve
zamanla kansere dönüşebilir. Ancak her iki virüs de bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde
çok daha hızlı ilerler. Özellikle kanser, AIDS ve diyaliz hastalarında hastalık çok daha hızlı bir
gelişim gösterir. Hepatit C için sadece tarama testleri yapılabilir ve şimdilik aşısı
bulunmamaktadır. Ancak bilindiği gibi Hepatit B için aşı söz konusudur ve risk grubundakilerin
hiç şüphesiz aşı olmaları gerekmektedir.
Hepatit B önlenebilir bir hastalıktır. Bugün hastanelerde doğan tüm bebeklere hepatit aşısı
yapılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü 120 ülkede yeni doğanlara aşı yapılmasını şart
koşmuştur. Ayrıca bebekler dışında aşı yaptırmak isteyenlerin aşı yaptırmasında da hiçbir
sakınca bulunmamaktadır. Dünyada 350 milyon kişinin Hepatit B taşıyıcısı olduğu
düşünüldüğünde geç kalmadan aşı yaptırmanın önemi ortaya çıkar.
Evet, çünkü en az beş veya daha fazla hepatit virüsü vardır. Bunlardan herhangi birini,
herhangi bir zamanda alırsanız hepatit olursunuz. Hastalığı geçirdikten ve virüse karşı
bağışıklık oluştuktan sonra aynı virüsü daha sonra alsanız bile hastalık oluşmaz. Bununla
beraber, bazen B, C ve D hepatit virüsler yeniden hastalık oluşturabilirler.
Yatakta yatmalı mıyım?
Zorunlu değildir. Kural şöyledir: Kendinizi iyi hissediyorsanız, kalkıp dolaşabilirsiniz, yorgun
hissediyorsanız yatmanız doğru olacaktır.
Ben ve Ailem için tehlike nedir?
Aynı evi paylaşan bireylerden birinde A, B, C veya E hepatit görülmesi diğer bireylere
bulaşma riski doğurur. Gerekli kurallara uyulması yanı sıra, evdeki bireylere A hepatit için
gamma globülin, B hepatit için hiper immün gamma globülin, hepatit A ve B aşıları
uygulanması koruyucudur.
Özel bir diyet uygulamam veya vitamin almam gerekli mi?
Kolay sindirilen ve kaloriden zengin (çorba, komposto ve meyve suları) yiyeceklerin yenmesi
yeterlidir. Birçok hastada halsizlik ve bulantı olması nedeniyle hafif bir kahvaltı gün boyunca
yeterli olmaktadır. Öğünler arasında yukarıda belirtilen yiyeceklerin alınması uygun olur.
Vitamin almanın etkisi henüz bilinmemektedir.
Belirtilerin aniden ortaya çıkışını takiben birkaç hafta, bir veya iki ay içerisinde hastalık
belirtileri geriler. Erişkin hastaların % 5-10 hastada kronik hepatit veya
taşıyıcılık gelişir. Hepatit C başlangıç döneminde bazen tanınmaz. Hastalık, mikrobun
alınışından aylar ile yıllar sonra ortaya çıkabilir. Hepatit C hastalarının yarısından fazlasında
belirtiler ve serum bulguları devam eder ve kronik hepatit gelişir. Hepatit B hastalarını
yakalayan D hepatit virüsü, hepatit B’den daha ağır bir hastalık tablosu oluşturur, ancak
hastalık birkaç ay sonra iyileşir.
Kan testleri hastalığın tamamen geçtiğini gösterinceye kadar doktorunuza gitmelisiniz. Kan
testlerindeki bozukluk 6 aydan fazla sürerse hastalığın kronikleşmesi söz konusu olduğundan
dikkatli olunmalıdır.
A, B, D, E hepatit hastaların çoğu tamamen iyileşirler. Birkaç ay ara ile hafif alevlenme
atakları görülebilir. Her atak ile öncekinden daha hafif geçer. Ancak bu tekrarlanmalar, tam
iyileşme olmayacağını göstermez. Hepatit A nedeniyle ölüm oranı, D ve B hepatite göre daha
azdır. E hepatite bağlı ölüm oranı ise bilinmemektedir. Hepatit B hastalarını % 5-10’unda ve
hepatit C vakalarının %80’den fazlasında kronik karaciğer hastalığı gelişir. Kronik hastalık
hafif seyredebileceği gibi ilerleyerek siroza da neden olabilir. Kronik persistan ve kronik aktif
hepatit olarak tanımlanan ve hastalık aktivitesini gösteren iki tip kronik karaciğer hastalığı
vardır; ancak hasta karaciğerde aynı anda farklı bölgelerde bu farklı tipler bulunabilir. Kronik
hepatit sonunda siroz ile sonuçlanır. Genellikle hastalığın seyrini takip etmek için biyopsi
yapılır. Akut hepatit sonrasında kronik karaciğer hastalığı gelişiminin nedenleri henüz
bilinmemektedir.
Kronik hepatit B taşıyıcılarında ve kronik hepatit C hastalarında karaciğer kanseri yüksek
oranda görülmektedir.
Viral hepatitlerin bazı türleri ülkemizde çok sık görülmektedir. Bazı türleri oldukça bulaşıcı olan bu hastalık, çoğunlukla farkına varmadan geçirilmektedir. Hastaların bazıları ölmekte; bazıları da kronik hastalığa maruz kalmaktadır. Virüsün bulaştığı insanların birçoğu da hastalanmayıp taşıyıcı olmakta ve kendilerinde bulunan virüs farkında olmadan başka insanlara bulaştırarak onların da hepatit veya hepatit taşıyıcısı olmalarına neden olmaktadır. Hepatit B virüsünü taşıyan gebe annelerin, doğumu takiben çocuklarının aşı ve pasif
bağışıklık ilk korunmaları gerekmektedir. Hepatit B aşısının virüs bulaşmadan önce
yapılmasının iltihabını ortaya çıkmasını önlemede yeterli ve güvenli olduğunu gösterilmiştir.
Bu aşıyı bütün çocuklara, işlerinde kan ile temas ihtimali olan insanlara ve birden fazla cinsel
partneri olanlara öneriyoruz. İnterferon tedavisi bazı hepatit B ve C hastalarında etkilidir.
Hepatit B ve C’nin tedavisi oldukça güç olduğu için aslında en iyisi ve doğrusu bu hastalığa
karşı korunmaktır ve korunmanın yollarını şu şekilde sıralanır:
·
Hepatit hakkında bilgi sahibi olmak.
·
Aşı yaptırmak.
·
Hijyen kurallarına dikkat etmek.
·
Cinsel yolla bulaşmasını engellemek için prezervatif kullanmak.
·
Kuaförlerde ve berberlerde kullanılan aletlerin steril olmasına dikkat etmek.
·
Diş tedavilerinde gerekli önlemleri almak.
·
Kan almada ve vermede kanın virüssüz olduğuna emin olmak.
·
Hepatit riskinin olduğu yerlere seyahatte immoglobin yaptırmak